Akademik Köşe’de “Spor Tesislerinin Uygunluk Durumu ile Engelli Sporcuların Memnuniyet Düzeylerinin Karşılaştırılması” Projesi Konuşuldu
Üniversitemiz Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KİMER) ile Radyo-Televizyon Uygulama ve Araştırma Merkezi (RATEM) işbirliğiyle hazırlanan “Akademik Köşe”nin bu haftaki konukları İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Bulgan ve İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aygen Oksay oldu.
Radyo Programcısı Murat Kasap’ın sunumuyla Bilim TV YouTube Kanalından canlı yayınlanan programda, “Spor Tesislerinin Uygunluk Durumu ile Engelli Sporcuların Memnuniyet Düzeylerinin Karşılaştırılması” isimli TÜBİTAK 1001 Projesi anlatıldı.
Projenin fikir aşaması hakkında bilgi veren Doç. Dr. Aygen Oksay, Türkiye Ulusal Ajans tarafından desteklenen Erasmus+ Yetişkin Ortaklık Projesi olan ve SDÜ tarafından yürütülen “Engelimi Değil Yeteneğimi Gör: Bir Kulvarda Bana Ayır” Projesinden bahsetti. Üç yıl süren projede farkındalık oluşturan pek çok etkinlik gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Oksay, bu projenin temel amacının 16-25 yaş arası bedensel engelli gençlere yüzmeyi öğretmek, onlara temel beceri kazandırmak, özgüvenlerini artırmak ve aynı zamanda sosyalleşmelerine katkıda bulunmak olduğunu söyledi. Projenin yurt dışı temaslarında spor tesislerini gezerken ortaya çıkan proje fikrinden bahseden Doç. Dr. Oksay, “Ortak ülkelerin iyi uygulamalarını yerinde görme şansı yakaladık. Diğer ülkeler engelli bireylere nasıl erişebiliyor? Nasıl spor yaptırıyorlar? Spor tesislerine nasıl getirebiliyorlar? Bu projenin asıl çıkış noktası buydu. Tesisleri gezerken acaba tüm Türkiye’de spor tesislerine engelli bireyler ulaşabiliyor mu? Bütün sporları yapabiliyor mu? Bunu merak ettik. TÜBİTAK ile birlikte bu çağrıya başvurduk.” dedi.
Yoğun bir nüfusu temsil eden bedensel engelli bireylerin hayatın her alanına dahil edilmesinin önem arz ettiğini vurgulayan Doç. Dr. Gülay Bulgan ise şunları söyledi: “Modern toplumlarda engelli bireylerin hayatın her alanına dahil edilmesi için yapılan her şey gelişmişliğin göstergesi kabul ediliyor. Yapılan çalışmalar, sporun sosyal hayata entegrasyonu hızlandırıcı en önemli etkenlerden biri olduğunu gösteriyor. Engelliler için spor yapmak, boş zamanlarını değerlendirmek ve rehabilitasyon açısından fayda sağlıyor. Bireyler, spor ile birlikte inisiyatif alma, uyum becerilerini geliştirme, bireyler arası iletişim açısından da oldukça faydalı bir sürecin içerisinde buluyorlar kendilerini. Spor yapan bireylere baktığımızda onların yaşam sevinçlerinin arttığını, toplumsal bağlarının güçlendiğini ve özgüvenleri daha yüksek bireylere dönüştüğünü görüyoruz. Bu noktada engelli bireylerin spora erişebilmeleri bir hak olmaktan ziyade bir eyleme dönüşebilmesi, gerçek hayatta onlarla sporu buluşturabilmek adına spor tesislerinin ve spor alanlarının engellilerin ihtiyaçları doğrultusunda gerek yapısal gerekse de hizmet unsurlarla donatılması gerekiyor.”
Programın tamamını izlemek için tıklayınız